Filtre Kahvenin Faydaları ve Yararları
Filtre kahve, kahve çekirdeğinin ince bir şekilde öğütülmüş ve sıcak su ile birlikte demlenmiş halidir.Demlemek için özel filtre kahve makinaları veya daha uygun olmasını istiyorsanız french press demliklerinden kullanabilirsiniz.Son zamanlarda demleme yöntemleri oldukça gelişmesine rağmen en çok kullanılan kağıt ve metal aparatlarla demlenme şeklidir.Bu iki kullanım şekli arasındaki tek fark kağıt filtrede tortu daha az hissedilir.İsteğe bağlı sıcak veya soğuk içilebilmektedir.İlk olarak 1908 yılında Melitta Benz isimli Almanyalı bir kadının kahvenin içindeki tortudan hoşlanmadığı için tencerenin dibine delikler açar ve bir defterden kopardığı kağıdı üzerine yerleştirmesiyle bulunduğu söylenmektedir.
Filtre Kahve Çeşitleri Ve Özellikleri :
Kahvenin tadını ve aromasını sağlayan en önemli unsurlar kahve çekirdeklerinin yetiştirildiği coğrafyadır.
1- Brezilya Kahvesi :
Kahve çekirdeği denildiği zaman ilk akla gelen ülkedir. Asit oranı düşüktür, yumuşak içimlidir ve genel olarak tarçın,fındık gibi aromalara sahiptir.
2- Kolombiya Kahvesi :
Asid seviyesi ortadır ve yumuşak içimlidir. Ağırlıklı olarak fındık, çikolata, narenciye gibi aromalara sahiptir.
3- Etiyopya Kahvesi :
Yirgacheffe, Sidamo, Limu olmak üzere 3 çeşidi vardır. Asid seviyeleri düşüktür genel olarak çiçek ve meyvemsi aromaları hakimdir
4- Kenya Kahvesi :
Yüksek asid seviyesine sahiptir. Keskin bi tada sahiptir ağırlıklı olarak turunçgil notaları hakimdir.
5- Guatemala Kahvesi :
Asid oranı az ve yumuşak içimlidir .Ağırlıklı olarak kakao ve baharat notaları hakimdir.
6- Endonezya Kahvesi :
Asid oranı orta seviyededir. Genel olarak Meyve ve çikolata aromalarına sahiptir.
- Filtre kahvenin insan sağlığı üzerindeki bazı etkileri şunlardır;
- Kalp ve damar hastalıklarına karşı destekçidir.
- Vücuda enerji verir
- Tüketiminden yaklaşık 40-45 dakika sonra kafein beyine ulaşarak noradrelin sağlar, stres seviyeminizin düşmesine yardımcı olur.
- Karaciğerlerimizi korumada destek olur
- Düzenli tüketimde, unutkanlık ve Alzheimer’ e yakalanma riskini %60-65 azaltır
- Metabolizmayı hızlandırır, Bu sayede yağ yakma ve kilo verme sürecinde etkilidir(Özellikle karın bölgesindeki yağlar için oldukça faydalı olduğu söylenmektedir)
- Diyabet riskini düşürür
- Dopamin hormonunu yükseltir ve bu sayede depresyon oluşumuna iyi geldiği söylenmektedir
- Parkinson hastalığına iyi gelmektedir.
- Antioksidandır. İçerisinde B2,B3,B5 gibi bir çok vitaminleri içerir.
- Zararlı bakterilerin vücuttan atılmasını sağlar.
Düzenli tüketimde oldukça faydalı olduğu gibi günlük kullanımına dikkat edilmelidir. Günde 2-3 bardaktan fazlası tüketilmemelidir. Fazla tüketilmesi vücudumuza zarar verebilir. Uykusuzluk, mide ağrısı, ishal, kalp çarpıntısı gibi durumlara yol açabilmektedir.